-
1 palas pandıras
( fam) Hals über Kopf -
2 palas pandıras
внеза́пно; на́скоро, поспе́шноbizi palas pandıras yola çıkardılar — нас на́скоро собра́ли в путь
-
3 palas pandıras
в большо́й спе́шке, на́скоро -
4 palas pandıras
adv. rashly, neck and crop, pell-mell -
5 palas pandıras
abruptly, suddenly, helter-skelter -
6 palas pandıras
"very hastily and abruptly; with unseemly haste. " -
7 palas pandıras yollamak
to bundle -
8 palas
palas1 Palast m; Luxushotel n; Schüler-Slang … ein Kinderspiel;palas geçmek fam glatt gehen -
9 palas
-
10 rashly
adv. düşüncesizce, düşünmeden, acele ile, paldır küldür, hesapsızca, palas pandıras* * *adverb düşüncesizce, acelece, hesapsızca -
11 neck and crop
adv. tamamen, olduğu gibi, palas pandıras -
12 neck and crop
adv. tamamen, olduğu gibi, palas pandıras -
13 Hals
jdm um den \Hals fallen birinin boynuna sarılmak;sich jdm an den \Hals werfen ( fam) birinin başına ekşimek;aus vollem \Hals avazı çıktığı kadar;das Wort blieb ihm im \Hals(e) stecken sözü boğazında düğümlendi;er hat viel am \Hals ( fam) işi başından aşkın;bis zum \Hals in Schulden stecken boğazına [o gırtlağına] kadar borç içinde olmak;bleib mir mit deinen Problemen vom \Hals! ( fam) sorunlarınla başımı ağrıtma!;das hängt mir zum \Hals heraus ( fam) bundan bıktım, usandım artık;einen Frosch im \Hals haben ( fam) boğazı gıcıklanmak, gıcık tutmak;einen Kloß im \Hals haben ( fam) boğazına bir yumruk tıkanmak [o gelip oturmak];etw in den falschen \Hals bekommen ( fam) bir şeyi ters anlamak;sie kann den \Hals nicht vollkriegen ( fam) doymak bilmiyor2) (Flaschen\Hals) boğaz3) ( von Instrument) sap -
14 hand over fist
apar topar, palas pandiras
См. также в других словарях:
palas pandıras — zf. 1) Gereği gibi derlenip toparlanmaya vakit bulamadan Bu skandal üzerine ertesi günü palas pandıras pansiyondan ayrılmak zorunda kaldı. H. Taner 2) Çabucak … Çağatay Osmanlı Sözlük
PALAS PANDIRAS — Hemen, birden bire, hazırlıksız, habersiz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
çabucak — zf. 1) Vakit geçirmeden, kısa sürede, aceleten, acilen, alelacele, anında, bir anda, bir çırpıda, birden, bir hamlede, bir koşu, bir lahzada, bir solukta, çabucacık, çabuk, çabukça, çarçabuk, dakikasında, derakap, derhâl, hemen, hemencecik,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tayin edilmek — atanmak Necmi Efendi palas pandıras Çorlu ya tayin edildi. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük